ŞAFİİ el-UMM

CUMA

 

HUTBEDE VE BAŞKA YERDE SÖYLENMESİ MEKRUH OLAN SÖZ

 

İmam Şafil (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize İbrahim anlattı; ona Abdulaziz b. Refi anlatmış; o, Temim b. Tarafa'dan işitti ki Adiy b. Hatem ona şöyle rivayet etmiş: Bir gün bir adam, Resulullah (s.a.v)'in yanında bir konuşma yaptı ve şöyle dedi: "Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim de ikisine isyan ederse sapmıştır." Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), "Sus! Ne kötü bir hatipmişsin sen! " dedi. Sonra adamın sözlerini; "Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse doğru yolu bulmuştur. Kim de Allah'a ve Resulüne isyan ederse sapmıştır." şeklinde düzeltti ve "Kim de ikisine isyan ederse" söyleme şekli konusunda da uyan yaptı. Tahric: Müslim,2/594.

 

İmam Şafil (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Biz bu görüşü savunuyoruz. "Kim Allah'a ve Resulüne isyan ederse doğru yoldan sapmıştır." dersen bu ifade doğrudur. Çünkü Allah'a isyam ayrı olarak vurgulamış olursun. "Ve Resulüne" dediğinde de yeni bir ifadeye başlamış olursun. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: " ... Allah'a itaat edin, Resul'e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de ... " (Nisa, 59) Bu ifadeler aynı sözün akışı içinde yer alsalar da her biri yeni bir ifadenin başlangıcı mahiyetindedir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Kim Allah'a itaat ederse Resulüne itaat etmiş olur. Kim Allah'a isyan ederse Resulüne isyan etmiş olur. Kim Allah'ın Resulüne itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim Allah'ın Resulüne isyan ederse Allah'a isyan etmiş olur. ÇünkÜ Resulullah (s.a.v), Allah'ın kullarından bir kuldur. Allah'ın kullan arasında Allah'a itaat esasında hareket etmiştir. Yüce Allah da kullarına ona itaat etmeyi farz kılmıştır. ÇünküAllah, onu!Resulullah (s.a.v.)'i doğru yol üzere olma hususunda muvaffak kılmıştır. Dolayısıyla bir kimse Allah'ın ismini ayn olarak zİkretmeden "Kim ikisine isyan ederse" şeklinde bir ifade kullamrsa bunu mekruh kabul ederim. Allah'ın ismi ayn olarak zİkredilir, ardından Resulünün adı zİkredilir ve ancak ayn olarak zİkredilir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bir adam Resulullah (s.a.v)'e, "Allah ve sen dilerseniz." demiş, Resulullah (s.a.v) ona şu karşılığı vermişti: "İldmizi denk mi görüyorsun! Öyle deme, 'Allah dilerse, sonra sen dilersen. 'de. " Tahric: el-Marife,2/498,499.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Meşiyetin kaynağı, masiyetten farklıdır. Çünkü Resulullah (s.a.v.)'e itaat etmek veya ona isyan etmek Allah'a itaat etmekten veya O'na isyan etmekten sonra gelir. Resulullah (s.a.v), konuşmalarda bu sonralığa / sıraya riayet etmeyi emretmiştir. Bu yüzden birinin "Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse ... kim Allah'a ve Resulüne isyan ederse ... " demesi -söylediğim gibi- caizdir. Fakat meşiyet, Allah'ın iradesi demektir.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Alemlerm Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz." (Tekvir, 29) Burada yüce Allah, mahlukata bildiriyor ki dileme Zatına aittir, mahluka değiL. Ancak kendisinin dilemesi durumunda onların dileyebileceklerini vurgulamaktadır. Bu yüzden Resulullah (s.a.v) ile ilgili olarak "Allah dilerse, sonra sen dilersen" ve "Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse" denir. Çünkü -söylediğim gibiyüce Allah, kullarına bir kulluk görevi olarak Resulüne itaat etmeyi farz kılmıştır. Resulullah (s.a.v)'e itaat edilince de ona itaat etmek sayesinde Allah'a itaat edilmiş olur.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bana göre imamın hutbeyi Allah'a hamd etmek, Resulüne salat etmek, öğüt vermek, Kur'an'dan bir bölüm okumak şeklinde özet olarak sunması ve buna eklemede bulunmaması müstehaptır.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Abdulmecid, İbn Cureye'den naklen şöyle anlattı: Ata'ya dedim ki: "Şu zamanda insanların hutbe esnasında okuduklan dualara ne dersin? Buna ilişkin Hz. Peygamber (s.a.v) zamanından veya ondan sonraki dönemlerden herhangi bir şey ulaştı mı?" "Hayır, bu dediklerin yeni ortaya çıkmış şeylerdir. Hutbe, zikirden başka bir şey değildir." dedi. Tahric: el-Marife, 2/499.

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: İmam hutbede isim vererek birine dua veya beddua ederse, bu, mekruh olur ama hutbenin yeniden okunmasını gerektirmez.

 

Sonraki için tıkla:

 

HUTBE VERiLiRKEN SUSMAK